ERKEĞİN HASI

ERKEĞİN HASI

Yüzyıllardır babaerkil bir toplum olarak varlığımızı devam ettirmişiz.Halen kırsal kesimde bu devam etse de, etekli iktidarın topuk sesleri daha sık duyuldu duyulalı büyük kentlerimizde durum farklılaştı. Bununla birlikte sevgili Can Dündar’ın dediği gibi kadınlar değişti. Doğrudur...Ama buna karşın erkekler de değişti.Şöyle biraz geriye dönük düşünüp, babalarımız, dedelerimizle karşılaştırdığımızda aradaki uçurumu görmemek elde değil.

Geçmiş dönemde Fransız kültürü etkisi altında olan toplumuzda kadınlar ne denli şık ve kibarsa, erkekler de bir o kadar şık ve centilmendi. Şimdilerdeyse centilmen erkeği mumla arar olduk. Cafede, yolda, arabada, kapı açarken bir kadın gördümü kılını bile kıpırdatmıyor çokları. Oturdukları koltuk o kadar ısınıyor ki, yerlerinden kalkarlarsa sanki oluşan sauna etkisi yüzünden eriyen yağları sağa sola dökülür sanıyorlar.

Erkeğin hası evinde de, sokakta da mağaradan çıkmışcasına dolaşmaz. Evinde eşine, dışarda ise işine ve herşeyden önce kendisine olan saygısından sık yıkanır,temiz giyinip,traş olur, losyonunu sürer. Fırça misali sakal, kir içinde tırnaklar, çapaklı gözler, salata sosu kıvamında saçlarla, çubuklu pijamasının içinde endam eylemez...

Erkeğin hasının dişleri hasat mevsimini bekleyen başaklar gibi sarı sarı değil, bembeyaz olur. İki ayak parmağının arasının ölçüsünü almak için ellerini kullanmaz. Hele atalarından miras kılları... Onları sergilemek için gömleğinin düğmesini göbeğine kadar açmaz. Ayakkabılarının arkasına basıp, sahnede Necati Cumalı’nın Nalınlar’ını oynadığı hissine kapılmaz.

Erkeğin hası, kadını merdivenden çıktımı arkasında olur ki, topuğu yüzünden ayağı takılırsa onu tutabilsin diye. Merdivenden inerken de önden iner ki ,yine aynı sebepten ötürü gerekirse kadını ondan destek alabilsin diye. Şimdilerde bırakın desteği ya da tutmayı ,hiç göremiyorsunuz. Işık hızıyla gidiveriyorlar.

Erkeğin hası bir kadınla ilk defa tanıştırıldığında ağzının kenarlarından salyalarını akıtmak yerine, kadının karşısında saygıyla hafifçe eğilir ve elini öper . Ama başına koymaz! Genizden, boğuk konuşmak yerine , tane tane , anlaşılır bir ses tonuyla konuşur.

Erkeğin hası iki kelimesinden bir tanesini argo dağarcığından seçmez. Erkek arkadaşlarıyla, kadın arkadaşlarını ayırmasını iyi bilir.

Erkeğin hası sevgi dolu olur. Duvarların ses yalıtımını denemek amacıyla , akortsuz bir sesle böğür böğür bağırmak yerine sıcak, nazik bir ses tonu ve kelimelerle kadınına seslenir ki aynı tarz davranışları alabilsin diye . Sevgi vermenin onu şımartmak olmadığını çok iyi bilir.

Erkeğin hası kadınını her ortamda sevgi, saygı, onurla taşır ve onun herşeyi olur. Eşi, sevgilisi, sırdaşı, dostu, can yoldaşı ... Ve bunu da görev bilip, sahte bir şekilde değil, yürekten, kendi isteğiyle yapar. Ona köle muamelesi yapmaz, başına taç eder...

Erkeğin hası ,hangi yaşta olursa olsun okuyup, kendini geliştirmekten çekinmez. Ali’nin fikrini Veli’ye, Veli’nin fikrini Ali’ye satmaya kalkmaz. Kendi olarak düşünür, konuşur. Bilmediği konularda alaycı gülümsemelerle karşılaşmak yerine susmanın ve dinlemenin daha saygın oluğunu bilir. Kısacası kimseden onun olmayan birşeyi almak uyanıklığını göstermez.

Erkeğin hası kadınına el kaldırmaz. İçse bile lodosa tutulmuş gemi gibi sağa sola yalpalamaz. Kararını bilir .

Erkeğin hası sadece ve sadece kadınına bağlıdır.Çünkü bilir ki çok eşliliğin temelinde aslında kendine güvensizlik ve karşısındakine yetememek duygusu yatar.

Erkeğin hasının ağzından söz bir kere çıkar. Verdimi bilir ki “ söz namustur ” , dönülmez. Ya da tutamayacağı sözü vermez.. “ Adam gibi adam ” sözüne layık olur .

Aslında daha çok söyleyecek şeyler bulabiliriz. İnsanlar artık eski formundan oldukça uzaklaşmaya başladı. Lafımız tabii ki bir avuç kalmış “ adam gibi adam ” sözüne layık olanlara değil. Herkesin karşısına has insanların çıkması dileğiyle.ALINTI

Aynen katılıyorum arkadaşlar "Erkeğin Hası" yukarıda anlatılan gibi olmalı.

olmalı ama yazıda da denildiği gibi nerde mumla arar olduk:)

Var Pelinya öyle has erkekler de ama çabuk kaybediyor ya da yanlış zamanda ve yerde karşılaşıyor insan.



NE YAPABİLİRİM Kİ BİR TÜRLÜ RANDEVU VERMİYORSA ŞANSIM

doğru yerde doğru insanı bulmak umuduyla....


bende erkeklerden çok çekmiş gibi konuşuyorum:)

AMİİİİİİİİİİİİİİİİİİİİN.Allah'a dua etmekten başka ne gelebilir ki elimizden?