SUS
Ben senin geldiğin saatte vardım ve gittiğin saatte kaldım,
ne takvim yaprakları değişti senden sonra ne saat...
Akrep yelkovana sustu, ay geceye küstü, güneş yokluğunun ağrısını üstüme kustu...
Kaç gecenin sabahını satır satır seninle yazdım
Kaç korkumun telaşını seninle çözdüm
Kaç kez sana ağrıdı başım
kaç kez..
Sana bölüyorum kendimi, senden çıkarıyorum
Duvarlarda sesinin kokusu var
üstü üstüne boyuyorum boyuyorum
yine seni bağırıyor, susturamıyorum...
Dokunduğun her yerim ağır yaralı
her gece yatağıma seni kanıyorum...
İflah olmaz serseriyim artık
ruhum fahişe
Arsız rüyalarımın baş aktörüsün
uykusuz gecelerime çarşaflar şahit
yastığa akan terim
sana susuyor tenim
abdestimi gözyaşımla alıyorum
çift kişilik koca bir yalnızlık yorganım
üstüme çekiyorum
geceye kapamadığım gözlerimi
sabaha açamıyorum
kolun başımın altında olmadan
uyuyamıyorum...