değişik ilginç bilgiler
Neden tokalaşıyoruz?
Tokalaşma aslında cağlar öncesi bir adet. Bir erkek diğerine elinde
silah olmadığını göstermek için boş sağ elini uzatıyor, diğeri de
aynı
seyi yapıyordu.
Ama her iki taraf da kendini emniyete almak, diğerinin
aniden silah çekmesini engellemek için birbirinden emin olana kadar
birlikte
ellerini hafifçe sıkarak dururlardı.
Yüzük neden evlenirken takılır?
İnsanların evlenirken yüzük takmalarinin nedeni ise eski
Mısırlılar'ın
halka seklindeki cisimlerin sonsuzlugu simgeledigine dair
inançları.
Evlilik yüzügü de evliliğin sonsuza dek sürecegini simgeliyor.
Erkek bebeklerin giysileri neden mavidir?
Yüzyıllarca önce insanlarda seytani güçlerin bebeklerin vücutlarina
girmek için fırsat kolladıklarina iliskin bir ortak inanç vardi.
Ayrıca
bu
şeytani güçlerin, mavi renk tarafından kovulduğuna da inanılıyordu.
Bu
yüzden şeytan korkar diye erkek bebeklerin giysilerinin mavi olması
adet
haline geldi.
13 sayısı niçin uğursuzdur?
Bu inancın, Hz. İsa'nın meşhur son yemegindeki havarilerin
sayısından kaynaklandığı sanılsa da, kökü İskandinavya topraklarina
kadar
gider.
O zamanlarda güzellik tanrısı Balder bir ziyafet verir. Bu ziyafete
12
kişi davetli iken, yalanların tanrısı Loki, davetli olmadığı halde
13.
kişi
olarak katılmak ister. Ancak çıkan tartısmada Loki, diğer tanrılar
tarafından cok sevilen Balder'i öldürür. 13'ün uğursuzlugunun
nedeniLoki'dir.
Bozuk paraların kenarı niçin tırtıllıdır?
Kağıt paradan önce kullanılan paralar altın ve gümüş içeriyordu.
Düzenbazlar bu paraları kenarından kazıyarak cok az miktarda da
olsa,
biriktiriyor, parayı da tekrar kullanabiliyorlardı. Bu sorunu
cözmek
için bozuk paralarin kenarlari tırtıllı yapılmaya başlandi. Bu
tırtıllar
sayesinde paranın kazınmış olduğu hemen belli oluyordu.
Atlar neden ayakta uyur?
Bilim adamlari atların ayakta iken daha rahat olduklarını ve daha
az
enerji sarf ettiklerini söylüyor. Çünkü atın yatarken nefes
almasında
iç organları kimi güçlüklere yol açıyor.
Erkeklerin dügmeleri niçin sağdadır?
Sağ elini kullanan bir insan için, sağdaki bir dügmeyi soldaki
iliğe
geçirmek daha kolaydır. Bu nedenle erkeklerin düğmeleri daima
sağdadır.
Peki, kadınların düğmeleri niçin solda? Eskiden düğmeler pahalı
idi.
Düğme alabilecek zengin kadınlar da, elbiselerini
hizmetçilerinin yardımıyla giyebiliyorlardı. Hizmetçiler de
düğmeleri
sağ ellerini kullanarak daha hızlı ilikleyebiliyorlardı.
Fotograflarda gözler niçin kirmizi cıkıyor?
Fotograf makinesinin flası kısa sürede cok kuvvetli bir ısık verir.
Bu
ısık da doğrudan retinaya yansır. İşte flasla cekilen
fotograflardaki
kırmızılık retinadaki bu kılcal damarların görüntüsüdür..
NİÇİN ALO DİYORUZ
Telefonda hemen hemen hergün kimbilir kaç kez kullandığımız "Alo" sözcüğü, gerçekte bir sevgilinin kısaltılmış adıdır. Sevgilinin tam adı Allessandra Lolita Oswaldo'dur. Bu sevimli genç kız, telefonu icat eden, A.Graham Bell'in sevgilisiydi. Graham Bell telefonu icat edince ilk hattı sevgilisinin evine çekmişti. Atölyesinde telefon çalınca arayanın Allessandra Lolita Oswaldo'dan başkası olamayacağını bildiğinden Graham Bell, telefonu açar açmaz "Allessandra Lolita Oswaldo" diyordu. Bell, zamanla sevgilisine, adını kısaltarak hitap etmeye başladı ve telefonu her açışında onu "Ale Lolos" diye karşıladı. Çalışmaları uzadıkça Graham Bell, sevgilisinin adını daha da kısalttı ve öne iki heceli bir ad buldu. Bu kısa ad "Alo" idi. Allessandra Lolita Oswaldo, geliştirip, tüm kente yaymaya çalıştığı telefondan başka birşey düşünmeyen sevgilisinin bitmek tükenmek bilmeyen deneylerinden rahatsız olmaya başlayınca Graham Bell'i telefonuyla başbaşa bırakıp onu terketti.Yaşlı Bell, sevgilisinin birgün onu arayacağı umuduyla telefonun başından ayrılmadı. Kentte çekilen telefon hatlarının sayısı da giderek artmaya başlamıştı. Graham Bell'i artık başka kişiler de arıyordu. Fakat o, telefonun her çalışında kendisini sevgilisinin aradığını sanarak telefonunu "Alo" diyerek açıyor ve artık herkes "Alo" diyordu. O günlerde hemen herkes telefonu açtıklarında Alexander Graham Bell'in anısına saygı olarak "Alo" demeye başladı. Bugün tümümüzün kullandığı "Alo" sözcüğü işte o günlerden günümüze uzanmaktadır