pembe karanfil Vip özel üye
Mesaj Sayısı : 419 Yaş : 39 Yaşadığı şehir : *** Meslek : aday öğretmen Başarı Puanı : Güçlülük : Kayıt tarihi : 28/12/06
| Konu: DOSTLUKLARIN İNTERNETTE HAYAT BULAN TÜRÜ Salı Ocak 30, 2007 5:07 am | |
| Dostlukların internette hayat bulan türü...
"merhaba " ya da "selam " Sözcükleriyle filizlenen, gecelerce ekrandan ekrana sevgi dalgalarıyla yoğunlaşan,internetin gücünü bilmeyenlerin hep şaşıracakları can cana sevgiler doğuran,hatta bazen ekranı paylaşmaktan yaşamı paylaşmaya taşınan, ve ne yazık ki bazen de kırıcı sözlerle, hakaretlerle, küfürlerle sonlanıveren dostluklarımız..
İlk önce Lübnanlı Şair ve Düşünür Halil Cibran'ın sözlerini paylaşmak istedim sizlerle :
"dostunuz, sizin karşılığını bulmuş ihtiyacınızdır. o, sizin sevgiyle ekip teşekkürle biçtiğiniz tarlanızdır. sizin sofranız ve ocakbaşınızdır. çünkü siz ona aç olarak koşar ve huzura kavuşabilmek için onu ararsınız...."
Her gece, ertesi sabah işe gitmeyi ve dünya nimetlerine bekçilik etmeyi herşeyin üstünde tutan gündüzcüler uykuya daldıktan sonra meydan gececilere kalır, Ve internet dostlukları, aynı frekansı paylaşan insanların, gecenin bu dingin ve özgür ortamında,ekran başında birbirlerini "farketmeleri" ile başlar..
Öncelikle yanlız olmadıklarını sevinçle farkederler, ezici çoğunluga rağmen televizyonda maç ya da karate filmi seyretmediklerinde de normal olduklarını doğrulayan birileriyle tanışırlar...Bu çok heyecan vericidir.... Yaşanmakta olan yalnızlık, paylaşıma dönüşmeye başlar...Düşünceler, kitaplar, şiirler, felsefi eserler, sevgi, her şey paylaşılır zamanla, duygusallıklar yaşanır... Romantizm, hatta sevgi ve aşk.. Fakat...... yavaştan sahiplenmeler de başlar....
"neden online değilsin..." "neden bana invisible oldun.." "neden cevabın gecikti...." "başkasıyla mı konuşuyorsun yoksa....."
Hoşça vakit geçirmek amacıyla başlanan bir muhabbet, bazıları için yavaş yavaş anlamsız bir azaba dönüşür...
Cibranın "dostluk" konusundaki yazısından alıntılarla devam edelim isterseniz :
"dostunuzdan ayrı düştüğünüzde üzüntüye kapılmayın; çünkü dostunuzun en beğendiğiniz yanı yokluğunda daha belirginleşir, tıpkı dağın tırmanana değil ovadan bakana daha açık göründüğü gibi.."
Duygusallığa gereksinim duyan, ama çeşitli nedenlerle bunu bulamayan dostlarımız, tam bulduklarını sandıklarında yine üzülmüşlerdir, ve yine başa dönülmüştür...
"yalnızca zaman öldürmek için aranılan dost nedir ki? o, sizin ihtiyacınızı karşılamak içindir, yoksa anlamsız boşluğunuzu değil.. ve dostluğunuzun boşluğunda bırakın kahkahalar yükselsin, ve zevkler paylaşılsın"
O akşam web'de bir araştırma yapmak, ya da yeni bir web sayfası hazırlama isteğinde olmak, bir başka dostla muhabbete ihtiyaç duymak, farklı bir frekansta ve farklı kişilerle felsefi bir tartışmaya girmek, ya da online yardımlaşmak, ya da bir programın nasıl kullanılacağı konusunda fikir alışverişi yapmak istediklerinde, bir önceki akşamda demir atmış kalmış bir dostun sahiplenme duygusu olayın keyfini kaçırır genellikle....
Bu defa Halil Cibran'ın "beraberlik " konusundaki düşüncelerini paylaşmak istedim sizlerle :
".....bırakın da beraberliğin arasında biraz da boşluklar olsun, ve tanrısal alemin rüzgarları esip, dolanabilsin aranızda, birbirinizi sevin, ama sevginin üzerine bağlayıcı anlaşmalar koymayın. bırakın yüreklerinizin sahilleri arasında gelgit çalkalanan bir deniz olsun sevgi..."
İnternet dostluğu, boğucu bir sahiplenme arzusundan zarar görmeye başlar ve sonunda başladığı gibi hızla biter... Kendimizi "en özel" hissetmeden rahata erişemeyen egolarımız tüm güzel duyguları hızla ve hırsla emer,sömürür ve herşeyi olmayı umudettiği dostunun hiçbir şeyi olamadan öylece kalıverir..
Oysa hızla paylaşılacak şeylerin sonuna gelmek ve kendini tekrarlamak yerine, dostluğu zamana yaymak ve sabırlı olmak , dinlemesini bilmek, dostluğu yaşatabilir, ona zenginlik ve derinlik verebilir..
Dostlukların hiç bitmemesi dileğiyle......
| |
|