Kan Düşerken Toprağa
Kan düşerken toprağa
Nefesinde uyandığım vay yalan dünya
Hikmetinde filizlenirken toprak
Delicesine narlanan köz körük sesinde
Düşüncelerim deli deli dövülürken
Kalkan balyozun sesinde buldum kendimi.
Koparırcasına düşüncelerimi bünyemden
Demirin şekil alışını seyrederdim bir zaman
Ya örsün kudretinde ya da balyoz gücünde
Damla damla düşerken sıcağa karşı ter
İsyan gördüm ateşe karşı daima
Gençliğe yiğitleşirken
Garip gönlümün muhabbetini duyarım
Ve ulular ulusu koca babam
Ekmeğinin helalliğini kazanırken balyoz sesinde
Balyoz sesinde kendimden geçerdim
Sanki zikir verircesine
Örs de bulurdum kendimi dövülürken
Alev alev yanarken ocaktaki köz
Sinemde çığlıkların çatıştığı türküler
Yüklenirdi başıma
Hükmü candan bilirdim o an
Derin bir nefes alıp içimi dökerdim
Tazeden tazeye mızrabımdan telime
Palazlanıp kol tuttuğumda
Yalın ayaklarımın çamuru sardığını
Hissederdim Çamlıbel’in garipler çarşısında
Türkülerde yok olurdum bir zaman
Ve karanlıkta it ulumalarında duyardım isyanı
Seherde akasya kumrusunda
Hissederdim muhabbeti
Yar gözümden oklanırken
Esiri oldum sevdamın
Şimdiden eyvah bana
Kaldırırken sazımı gökyüzüne doğru
Üsküdar'dan şahlandım dağlar ardına
Ve kutlu bir vatan
Ve bayrak gölgesinde yiğitliğin
Eğer noktalanacaksa bu toprak için ömrüm
İsterse kalemini kırmasın hakim
Seher vakti esen gül bahçelerinde yaşadım sevdamı
Goncasını koklarken esiri olmuşum
O can kokan güzelin
Bu deli sevdamın haykırışında
Ey gök ne durursun çök gayrı
Hasretini çektiğim güzel
İster sev, ister sevme
Ben böyleyim işte...